Kemirgenler
Kemirgenler, Lağım faresi, Çatı faresi ve Ev faresi olarak üç gruba ayrılır. Bu tür kemirgenler sadece halk için bir sağlık tehdidi oluşturup tehlikeli ve zararlı hastalıkları taşımakla kalmazlar, aynı zamanda istila etmeye karar verdikleri binalara da önemli zararlar verirler.
Kemirgen kontrol programımızda ilk uygulamalarımızda dikkat edilmesi gereken 4 önemli adım vardır:
- Titizlikle ve doğru bir denetim yapılarak kemirgenin türünün, yuvalanmalarının nerelerde olduğunun ve popülasyonu etkileyen faktörlerin tespit edilmesi.
- Etkili bir hijyenik ortam oluşturularak gıda bulunan bölümlerin ve saklanabilecekleri yerlerin kontrol edilmesi.
- Kemirgenin tesise giriş yapabileceği potansiyel yalıtım noksanlıklarını ortadan kaldırmak.
- Popülasyonu tuzaklar ve cezbedici yemlerle minimum seviyeye düşürmek.
Ev Faresi (Fındık Faresi)
En küçük ev faresi 5cm civarında olup fındık faresi olarak ta anılırlar. Renkleri genelde gridir, büyük kulakları, küçük gözleri ve burunları vardır. Fındık farelerinin pislikleri siyah pirinç büyüklüğünde ve ovaldir. Fındık faresi pisliğini etrafa saçar, yuvasını gıda merkezlerine 10-30 adım kadar yakın oyuk ve boşluklarda yapar, ev ve iş yerlerine yerleşir daha çok bodrum, çatı ve insanın yaşadığı ortamlarda daha çök görülür çok iyi tırmanıcı ve sıçrayıcıdırlar. Çok çabuk ürerler, fındık fareleri gebelikleri 18-21 gün sürer ve her seferinde 4-7 arası yavru yaparlar. Yılda 5-10 döl verir. Çok güçlü koku duyuları vardır. Yetişkin bir ev faresi 0.5 cm delikten geçer ve 4 metre yüksekten atlayabilir.
Lağım Faresi
Ergin lağım faresi kuyruğu hariç 18-25 cm boyunda ve 200-600 gr ağırlığındadır. Lağım fareleri daha çok kanalizasyon sistemi, binaların bodrum ve alt katları ile depolarda, bina dışında ise nehir kenarlarında, yol boyunca toprak altında, çöp yığınları ve beton altında yuva yaparlar. Ergin lağım farelerinin dışkıları iki ucu küt kapsül şeklinde ve 20 mm kadar uzunlukta olabilir. 2-5 ayda ergin hale gelir, bir yıl yaşarlar. Gebelikleri 3 hafta sürer. Güçlü koku ve işitme duyularına sahiptirler. 12 mm'den büyük aralıktan kolayca geçebilir, 15 metre yükseklikten atlayabilirler. Kemirmeyi severler ve en çok elektrik kablolarını kemirdiği için de sık sık yangınlara sebep olurlar.
Çatı Faresi
Ergin çatı faresi, kuyruğu hariç 16-21 cm boyunda ve 80-300 gr ağırlığındadır. Sivri burnu, iri kulak ve gözleri olup, kahverengi veya siyah tüylere sahiptir, çatı fareleri çok iyi tırmanıcıdırlar. Bina içleri ve altında, çatısında, çöp ve odun yığınları içinde yaşarlar. Erginlerin dışkıları Çatı faresinin dışkısı gibi fakat sivri uçludur. Çatı fareleri 4 ayda ergin hale gelir ve 12 ay yaşarlar. Çatı fareleri bir keresinde 4-8 yavru doğurur ve yılda 6 döl verebilirler. 12 mm'den büyük aralıktan kolayca geçebilirler. "Fareler Leptospirosis, Selmonella, Brucellosis, Kuduz ve Şap gibi bir çok hastalığı yayarak büyük tehlike teşkil ederler."
Göster
Gizle
Uçan Haşereler
Uçan haşereler, karasinek, sivrisinek ve küpdüşen olarak 3 grubta bulunmaktadır. Karasinek, çöpler ve çürümekte olan organik atıklarla beslenip, çöp ve organik atık alanlarına yumurta bırakmaktadırlar.
Karasinek
Karasinekler en çok pis kokulu ve çamurlu ortamlarda, hayvan ağıllarında ve kümeslerde yoğun bir şekilde bulunurlar. Çöpler ve çürümekte olan organik atıklarla beslenirler. Karasinekler ayrıca lağıma ve çöplüklere yumurta bırakırlar. Ağız yapıları sokma-ısırma niteliği taşımadığı için yalayıcı-emici özellikte gelişmiştir. Bu nedenle insan ve memelileri sokmamakla birlikte bacakları ve vücutları aracılığı ile binlerce hatta milyonlarca zararlı madde ve mikroorganizmayı insanların yiyecek içeceklerine bulaştırmak suretiyle birçok hastalığın taşınmasında önemli rol oynarlar.
Sivrisinek
Kuzey Amerika bölgesinde yaşayan ve 170 farklı çeşidi bulunan sivrisinekler Diptera takımının bir üyesidir. Bunu diğerleri gibi iki adet şeffaf ve damarlı kanatlara sahip olmasindan da anlarız. Sivrisinekler özellikle geceleri aktiftirler ve beslenmek için 14 km'ye kadar uçabilmektedirler. Yumurta üretebilmek için kan emerler. Kan emeceği canlıyı vücut ısısı ve karbondioksit oranı ile tespit ederler. Bu haşere türlerinin üremesi genellikle; durgun su kaynaklarında gerçekleşir. Yaz haşeresi olarak da bilinen sivrisineklerin gelişimi sıcaklığa bağlı olarak 10-14 gün arasındadır.
Tatarcık
Tüm sıcak ülkeler ve Akdeniz ikliminde bol miktarda bulunurlar, sadece dişi cinslerinin kan emdiği bu sineklerin erişkinleri sivrisineği andırırlar. İyi uçucu olmadıklarından dolayı üredikleri alandan fazla uzaklaşamazlar. Çoğunlukla gündüzleri kuytu yerlerde saklanarak geceleri ortaya çıkar ve soktukları yerde şiddetli ağrı, kızarma ve kaşıntıya neden olurlar. Tatarcıkların dişileri genelde bir kez yumurtlar ve ölürler. Ancak bu evrimi bir kaç kez yenileyeni de vardır. Yumurta ve larvalar ya sulu organik atıklarda yada bataklılarda gelişirler.
Göster
Gizle
Yürüyen Haşereler
Yürüyen haşere kontrolü kapsamında bulunan haşereler; hamamböceği, tahta kurusu, pire, karınca ve kırk ayak bulunmaktadır.
Alman Hamamböceği
Kalorifer böceği olarak da bilinen bu böcek açık kahverenginde ve ön göğüs bölgesinde iki koyu bant taşırlar. 10-12 mm boyundadır. Dişi hamam böcekleri diğerlerine göre daha koyu renklidir. Kanatlıdırlar fakat kolay uçamazlar. Her bir kapsül içinde 35-40 adet yumurta bulunur. Bu böcekler yumurtalarını sırtlarında taşıyarak gittikleri her yere yumurtalarını götürürler. 18 gün sonra yavrular yumurtalardan çıkar. Yıl içerisinde 8-10 defa yumurtlayabilirler.
Dişi hamamböcekleri öldükleri anda bile yumurta bırakırlar. Her türlü pisliği, mikrobu taşırlar ve bulaştırırlar. Evlerde ilk yerleşecekleri mekanlar mutfak ve banyolardır. Karanlığı severler bu nedenle geceleri ortaya çıkarlar. Gıda depoları ve makine motorları gibi nemli ve sıcak yerlerden hoşlanırlar. Bu böcekler gıda zehirlenmeleri, verem, hepatit, mantar hastalıkları gibi çeşitli hastalıkları bulaştırırlar.
Amerikan Hamamböceği
Ortalama 2-3 cm uzunluğundadır. Kanatlı, kırmızımsı-kahverengi en büyük hamam böceği türüdür. Bu hamamböceği türü insanların yediği yemediği her şeyi yiyebilme özelliğine sahiptirler. 15 ay ömürleri vardır. Nemli, sıcak ve pis mekanları severler.
Evlerde en çok mutfak ve banyolarda bu haşere türüne daha çok rastlanır. Karanlığı severler. Üreme sürekli devam eder ve kısa bir zaman sonra evimizi istila ederler. Bu haşerenin bireysel mücadelesi oldukça zordur. Bireysel mücadele ile yapılan kısmi mücadele başarılı olmadığı gibi zaman ve ekonomik kayba da yol açar .Bu haşere türü ile etkin bir mücadele, uygun ilaç ve periyodik uygulama gerekir.
Oryantal Hamamböceği
Oval biçimli, parlak siyah ve çok koyu kahverengindirler. 25-30 mm. boyundadırlar. Dişileri oval erkekler ise daha ince yapıdadır. Bu haşere türleri bodrum, bina boşlukları, lağımlarda ve ev içlerinde yuvalanırlar. Ömürleri 6 ay kadardır. Her türlü gıda ve organik maddeyi yeme özelliğine sahiptirler. Her türlü pisliği ,mikrobu taşırlar ve bulaştırırlar. Bu böcekler gıda, su ve sıcağa duydukları ihtiyaçtan dolayı insanların yaşadığı her alanda görülürler. Özellikle evlerde ilk yerleşecekleri mekanlar mutfak ve banyolardir. Dirençlidirler. Bilinçsizce yapılan mücadelede ilaçlara karşı çok çabuk direnç kazanırlar. Bu böcekler gıda zehirlenmeleri, verem, hepatit, astım gibi hastalıkların bulaşmasında rol oynarlar.
Kara Fatma
1- 1,5 cm uzunluğunda parlak siyah renklidir. Genelde lağım sistemi, bodrum, depo, bina boşlukları
ve daha az olarak da ev içlerinde yuvalanırlar. Havalar ısınınca komşu binalara kadar her yeri istila
ederler, kış aylarında ana yuvalarına çekilirler. Ömrü 6 aydır, her türlü gıda ve organik maddeyi
yerler .Her pisliği, mikrobu taşır ve bulaştırırlar. Gıda, su ve sıcağa ihtiyacından dolayı insan olan
her yerde aktiftir. Evlerde ilk yerleşeceği yer mutfak ve banyolardır. Hemen hemen bütün zamanını
yuvalarında, delik ve çatlaklarda saklanarak geçirirler, karanlığı sever ve geceleri aktiftirler, çok
dayanıklıdırlar. Yaklaşık bir gecede 4,5 km yol kat edebilirler. "Dizanteri, Gıda zehirlenmeleri,
Verem, Gastroenteritis, Antrax, Pnomoni, Hepatit, Mantar hastalıkları, Astım, Allerjik Reaksiyon gibi
çeşitli hastalık mikroplarını taşır ve bulaştırırlar".
Karıncalar
En kalabalık olan sınıf işçi kısmıdır. Besin sağlama, yuva yapma, savunma ve yavru bakımı gibi işlevleri yerine getirirler. Kraliçenin ise eşeysel organları oldukça gelişmiştir. Sadece yumurta bırakırlar. Erkekler; işçi ve kraliçeden belirgin olarak ince yapılı olmaları ile ayrılır.Karıncalarda eylülde yumurta bırakma durur. Bir çok tür besin depo eder ve özellikle tahıl tanelerini yuvalarına taşırlar.
Evlerde istenmeyen görüntüler oluşturdukları için mücadele yapılmalıdır. Mücadelede yuvalarının tahrip edilmesi, kraliçenin bulunması ve elimine edilmesidir. Karıncalar kış süresince görüldükleri takdirde, iç mekanlarda yuva yaptıkları düşünülmelidir. Yazın dış mekanlarda yuva yapmayı tercih ederler.
Tahta Kurusu
İnsan, memeli hayvan ve kuşların kanlarını emerek beslenirler. Erişkinleri 4-5 mm. uzunluğunda, yassı oval ve kızıl kahverengindirler. İtici bir koku salgılarlar. Emdikleri kanı sindirmeleri günlerce sürebilir ve bir kez beslenen tahtakurusu gerektiğinde bir yıl beslenmeden yaşayabilir. Tahtakuruları ısırdıkları yerde kızarıklık, kabartı ve kaşıntıya neden olarak rahatsız edicidirler. Genelde bulaşıcı hastalık vektörü değillerdir.
Pire
Küçük, kanatsız ve kan emerek beslenen böceklerdir. Sıcak ve ılıman iklim bölgelerini çok severler. Özel vücut yapıları sayesinde insan, memeli hayvanlar ve kemirgenlerin derilerine yapışarak kanlarını emerler. Yaşam süreleri birkaç hafta ile bir yıl arasındandır. Güçlü bacakları sayesinde boylarının 200 katını aşan mesafelere sıçrayabilir.
Bazı pireler tek bir deri türünde yaşadıkları gibi bazı türleri değişik derilerde yaşayabilir. Vebanın insanlara bulaşmasında baş rol oynarlar. Vebanın bulaştığı kemirgenler (özellikle fareler) dayanıklı değildir ve çabuk ölürler. Ölen deriden ayrılan pireler rahatlıkla insanlara ulaşarak bu hastalığı taşıyabilirler. Pireler veba'nın yanı sıra tifus ve tularemi hastalıklarını da bulaştırır.
Kırkayak
Genel olarak kırk ayak katlarda, balkonlarda, bodrumlarda, rutubetli ortamlarda, yaprakların altında ve gübrelik alanlarda yaşarlar. Boyları 3 ile 7 cm arasında değişmektedir. Sıcak, nemli ve saklanabilecekleri yerleri tercih ederler. Kırk ayakların yumurtadan çıktıktan sonra ergin hale gelmeleri 75 -150 gün arasında değişmektedir. İç ve dış alanlarda yuvaları, yaşam alanları tespit edilmeli ve periyodik olarak ilaçlama yapılmalıdır.
Göster
Gizle